Aziz Nesin, 1915 doğumlu değerli gazeteci ve Yazar. Mizah, kısa öykü, tiyatro oyunu ve şiir dallarında pek çok yapıtlarıyla yurtiçinde ve yurtdışında birçok ödüle layık görülen Nesin, 1972’den beri hizmetlerini sürdüren Nesin Vakfı’nın da kurucusudur.
'Aziz Nesin' adıyla tanınan yazarın asıl adı Mehmet Nusret tir.
Hayatının uzunca bi suresini nezarethanelerde ve hapislerde gecirmis, buna rağmen bütün yapılanlara kızıp çekip gitmek yerine kalıp insanların gözünü açmaya çaba harcamıştır.
Aziz Nesin, imza günü ve söyleşi için gittiği Çeşme, Alaçatı’da 5 Temmuz’u 6 Temmuz’a bağlayan gece sabaha karşı geçirdiği kalp kriziyle vefat etti. 7 Temmuz günü, vasiyeti gereği hiçbir tören yapılmadan ve yeri belli olmayacak şekilde Çatalca’daki Nesin Vakfı’nın bahçesine gömüldü.
Aziz Nesin, arkasında yüzlerce öykü, şiir, tiyatro oyunu ve Nesin Vakfı'nı bıraktı.
#
" Hayatim suresince boyum kadar kitap yazdim ama beni sevmeyenler buna da mazeret bulup -onun zaten boyu kisaydi- diyebilirler.'' demiştir zamanın birinde...
"
öyle bir ağlasam,
öyle bir ağlasam ki çocuklar
size hiç gözyaşı kalmasa.
öyle bir aç kalsam,
öyle bir aç kalsam ki çocuklar
size hiç açlık kalmasa.
öyle bir ölsem,
öyle bir ölsem ki çocuklar
size hiç ölüm kalmasa.
”
Aziz Nesin, gülmeceyi yazmakla kalmıyor, kendisi de yaşıyor.
12 Eylül yönetimine karşı 2 bin imzalı ''Aydınlar Dilekçesi'' vermeleri, zamanın Cumhurbaşkanı Kenan Evren'i çok kızdırıyor; bir yurt gezisinde punduna getirip ''Aydınlar Dilekçesi'' ni imzalayanlara, ''Ben ne yapayım böyle aydını, Vahdettin de aydındı'' diyor.
Aziz Nesin, yanıt vermekte gecikmiyor: ''Son Osmanlı padişahı olan ve sonra İngiliz gemisiyle ülkeden kaçan Vahdettin' in aydın olduğu çok tartışmalıdır, ancak devlet başkanı olduğu kesindir''
#
s o y a d i k a n u n u !
1934 yılında soyadı kanunu çıktı, her türk kendine bir soyadı alacaktı.
Herkes kendi soyadını kendisi seçtiği için insanların bütün gizli aşağılık duyguları ortaya çıktı...
Dünyanın en cimrileri 'eli açık', dünyanın en korkakları 'yürekli', dünyanın en tembelleri 'çalışkan' gibi soyadları aldılar.
Bir mektup yazabilecek...bir mektup yazabilecek zamanda ancak imzasını atabilen bir öğretmenimiz kendisine 'çevikel' soyadını almıştı.
Irkçılığın yayıldığı günler olduğundan, özellikle türklüğü karışık olanlar ırkçılığı anlatan soyadlarını kapışıyorlardı.
Her türlü yağmada hep sona kaldığım için güzel soyadı yağmasında da sona kaldım. Bana, ortada böbürlenebileceğim bir soyadı kalmadığından, kendime 'nesin' soyadını aldım. herkes 'nesin' diye çağırdıkça ne olduğumu düşünüp kendime geleyim istedim. Aziz Nesin....
#
"ben başörtüsü örten kızlara hak veriyorum. o çocukların ne günahı var? başından beri, din dersini, islamlık dersini ve yalnız sünnilik mezhebini okutanlara ondan sonra saçının telini kendi mahremi dışında kimseye göstermeyecek ondan sonra da üniversiteye girince saçını aç. ama ben ne istiyorum? hoş görüyle bakmak gerekiyor. ben müslümanlara hoş görüyle bakıyorum. yalnız müslümanlara değil, hristiyanlara da bütün dinlere de hoş görüyle bakıyorum. isterse puta tapsın, ona da. isterse doğaya tapsın ona da hoş görüyle bakıyorum ve bakılmasını istiyorum." demiştir.
#
Aziz Nesin,nesin vakfına öyküleştirerek bir vasiyet de bırakmıştır, merak edenler için;
1- vakıf cocuklarımın üretmen olmalarını istiyorum
2-vakıf cocuklarımın dünyaya, insanlara, olaylara eleştirel gözlerle bakmalarını istiyorum
3-vakıf cocuklarımın cezasız yetişmesini istiyorum
4-nesin vakfı'nda yasak yoktur
5- çocukların şımarma hakkı olmalıdır
6-nesin vakfı çocukları toplumsal borçlarının ne olduğunu öğrenmelidirler
7-nesin vakfı çocuklarımın kendilerini sevmelerini, kendilerini severek ve kendilerine değer vererek yetişmelerini istiyorum
8-nesin vakfı çocuklarımın kendi aşağılık duygularını tanıyarak onu yenmelerini ve kendi aşağılık duygularından itici güç alarak yararlanmalarını istiyorum
9-nesin vakfı çocuklarımın uygar insanlar olarak yetişmelerini istiyorum
10-değişmek ve değiştirmek
11- nesin vakfı çocuklarımın ''korkudan korku'' dediğim sinirsel korkudan kurtulmalarını ve uzak yaşamalarını istiyorum
12-nesin vakfı çocuklarımın, yaşama atılınca sevdikleri işi yapmalarını diliyorum
13-nesin vakfı çocuklarımın özgün düşün ve davranışlı olmaları için çalışıyorum
14-nesin vakfı çocuklarımın zengin imgelemleri olmasını, büyük düşlemler kurmasını istiyorum
15- nesin vakfı çocuklarıma öğretmek istediğim çok yalın birşey var: yaşam, bir savaşımdır
''korkudan korkmak'' adlı kitabından alıntıladığım bu maddeler yukarda belirttiğim gibi salt maddeler halinde yazmıyor, öyküleştirilerek, ne denmek istendiği dile getirilerek anlatılıyor, ancak madde olarak alıntıladıklarım bile çok şey anlatıyor.
#
kullandığı takma adlar:
(bkz: alişan konuşkan)
(bkz: ateş sin)
(bkz: ayşegül)
(bkz: bahri filbahri)
(bkz: bahri filefil)
(bkz: battal bataner)
(bkz: bedri birdirbir)
(bkz: d. kırat)
(bkz: daver devletlu)
(bkz: dr. daim derer)
(bkz: falan)
(bkz: falan filan)
(bkz: fettane şatifil)
(bkz: fevzi şerbetçi)
(bkz: hakkı haklar)
(bkz: hakkı hukuki)
(bkz: hasan dene gör)
(bkz: hikayeci)
(bkz: ismail ateş)
(bkz: izzet izinde)
(bkz: kasım kahkah)
(bkz: kerim kihkih)
(bkz: kerami pestenkerani)
(bkz: levazımcı kazım)
(bkz: naneyedibaşı)
(bkz: nuri hayat)
(bkz: ord. prof. paf puf)
(bkz: oya ateş)
(bkz: öküz aleyhisselam)
(bkz: prof. dr. a. ayvacı)
(bkz: prof. tosun okuyanlar sağolsun)
(bkz: recep kinayi)
(bkz: sarraf mutasarrıf)
(bkz: sıtkı sırılsıklam)
(bkz: sülüman gider)
(bkz: şaban şabaner)
(bkz: şakir şıkırşıkır)
(bkz: taki zoraki)
(bkz: vaiz el hac ömer ölçer)
(bkz: vedia nesin)
(bkz: yazar bazan)
(bkz: yüksel damacık)
# # #
aziznamesinde darbe heveslisi şapşallara ayarı vermiştir.
özetle:
adam köyün birine tayin olmuş, gelmiş bakmış köyün delisi bir genç dövünüyor sürekli. bi süre sonra merak etmiş sormuş sana ne oldu diye, genç anlatmış:
- benim iyi kötü bir anam vardı, hergün dua ederdim allaha, allahım şu anamın canını al, babam yeni biriyle evlensin. hem babam, hem ben takılırız...
- ee sonra ne oldu?
- dualarım kabul oldu ama biraz farklı...babam öldü, anam genç biriyle evlendi...şimdi hem anamı hem beni....
# # #
yürüye yürüye yolumu açtım
kendimi köprü yapıp üstümden geçtim
soluğumdan oluştu havam
kendi havamda uçtum.
# # #
" bir kadini aglatmak çok zor degildir aslında. kadinlar her seye
aglayabilir; bir filme, bir sarkiya, bir yaziya... en az erkekler
kadar yani! ama bir kadini yürekten aglatmak zordur. eger bir kadin yürekten
agliyorsa, aglatan onun yüregine ulasmis demektir. ama o yüregin
degerini bilememis olacak ki aglatan, gözünü bile kirpmadan teker teker batirir
ignelerini yürege! - iste o zaman koca bir yumruk gelir oturur
bogazina kadinin. yutkunamaz, nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canini çok
acitir. gözleri bugulanir kadinin sonra.
aglamayacagim, der içinden. ama engel olamaz iste. çünkü yüregine
ulasmistir birileri ve igneler saplamaktadir.. bu aciya ne kadar karsi koyabilir ki bir kadin. ince ince süzülür yaslar gözünden; önce birkaç damla, sonra bir yagmur seli... ve kadin aglar; hem de çok!
sanmayin ki gidene aglar kadin! gidenin giderken koparttigi yerdir
onu aglatan, orada biraktigi yaradir. o yaranin hiç kapanmayacagini,
kapansa bile izinin kalacagi bilir kadin; o yüzden aglar. ama bilir misiniz, aglamak kadinlari olgunlastirir. her damla, daha çok kadin yapar
kadinlari. her damla bir derstir çünkü. bazen kadinlar agladiginda çogu insan,
aglama niye agliyorsun ki, degmez onun için derler. bilmediklerindendir böyle demeleri. çünkü yürekleri aciyan kadinlar aglamazlarsa, ölürler. içlerindeki zehirdir onlari öldüren! aglayarak o zehirden kurtulur kadinlar, o irini temizlerler yaralarindaki! çünkü bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüsür yaralari. dönüsmemesi lazimdir oysa. o yüzden de bolca aglarlar. zaman geçer sonra. kadinlar kendilerine
sarilmayi ögrenirler. umarim ögrenirler, yoksa ruhlar sapkin yollara çarpar
kendini.
sapan ruhlarin dogru yolu bulmasi da yeni acilar demektir. bunu bilir
kadinlar, o yüzden eninde sonunda ögrenirler kendilerine sarilmayi...
çok aglayan kadinlar, bir çok seyden vazgeçen kadinlardir aslinda. her
damla olgunlastirir kadinlari evet ama olgunlastikça o safça inandiklari ask gerçegi onlarin gözünde küçülür. küçüldükçe degerini yitirir ve iste o zaman kendilerine sarilip, yeni bir kadin yaratirlar kendilerinden.
güçlü, yenilmez, magrur ve aska inanmayan... insanlar soruyorlar çogu zaman
neden bu kadar çok bekar kadin var diye; hepsi kariyer derdinde olan. çünkü inançlarini yitirdi o kadinlar. zamaninda yüreklerine o kadar çok igne saplandi ki, o kadar çok agladilar ki! artik kendilerinden baska bir
dogru olmadigina inaniyorlar, o yüzden kendilerine sariliyorlar. çünkü
biliyorlar ki sarildiklari adamlar onlari hak etmedi; hem de hiçbir zaman! hep
bir çikarlari oldu sarildiklari adamlarin.
e.. o zaman niye sarilsinlar ki! niye sarilalim ki! etrafinizda
yürekten aglayan bir kadin varsa bilin ki olgunlasiyordur. bilin ki, gerçekleri kabul etmeye baslamistir. bilin ki, artik askin olmadigina inanmistir.
bilin ki, sarilacak tek bir dogrusu kalmistir. o da kim, ne diye
sormayin artik. çok aglayan kadinlar, eninde sonunda kendilerine sarilirlar
çünkü! "
# # #
Bir donem taksim deki "the marmara" otelindeki "the" ekine takar aziz nesin..der ki "bir ülkenin cografi yer adina 'the' eklenerek amerikanlaştiriliyorsa ve bu duruma kimse tepki göstermiyorsa, o ulke emperyalizmin kulturel isgali altindadir. hep birlikte gidelim ve otelin adının degistirilmesini isteyelim.."..birlikte gitmek icin karar alsalarda,aziz nesinle gitmek nasip olmayinca yalcin peksen kendisi gider otelin sahibi ali gureliden ricada bulunur..ali gureli bunun mumkun olmadigini,otelin adinin onundeki 'the' takisinin anlami oldugunu,ozel adlarin ve cografi bolge adlarinin basina geldiginde onun ozelliklerini tanimladigini soyler kendisine..yalcin peksen de donusunde aziz nesin e olayi anlatir.."sakin gitme aziz agabey yoksa sende "the aziz" olursun der..
# # #
Dünyada yapılmamış işler çoktur çocuğum
Derlerse ki bu işler bişeye yaramaz
De ki bütün işe yarayanlar
İşe yaramaz sanılanlardan çıkar.
# # #
-"türk toplumunun mizaha olan ilgisi sizce zekasindan mi ileri geliyor?"
-"ne zekasi? bu milletin yüzde doksan biri 82 anayasasi'na evet demistir.
geriye kaliyor yüzde dokuz. hadi biraz iyimser olalim, ama yüzde altmisi aptal bir milletiz."
bu cevaptan sonra rahmetli mahkemeye verilmistir, "yapmayin, etmeyin. eger mahkemeyi ben kazanirsam sizin aptalliginiz mahkeme karari ile tescillenmis olur" dediyse de alingan insanlarimiza söz dinletememis, mahkemeye verilmis ve sonucta da mahkemeyi kazanmistir.
# # #
attila ilhan'ın hakkında
tefe koymuş dünyayı kepaze etmiştir çevresini
tasa tutmuş eşini dostunu esirgeyerek kendisini
hicvine kıyam etsek beyhude gayret olur yahu
tanrı hicvedip de yaratmış zaten aziz nesin'i
dizelerini yazdığı insan.
yağmur atsız'ın bir yazısından ediniyoruz bu bilgiyi..
# # #
ey benim halkım
ey benim eliaçık gözü kapalım
yüreği açık dili bağlım
ey benim en güzelim
ey benim en çirkinim
yiyemedin yedirdin
içemedin içirdin
giyemedin giydirdin
okuyamadın okuttun
kendin üşüdün yağmurda karda
ama beni korudun
varından değil yoğundan verdin
az az değil çoğundan verdin
ah ne az ne az aldın
ama ne çok verdin
en az aldın en çok verdin
almadan vermek sana özgü
utanırım aldıklarım demeye
gücüm yetmez borcun ödemeye
bende hakkın çoktur halkım
değil böyle bir aziz
bin azizler olsa yetmez
aldığını vermeye
utanırım hakkını helal et demeye
dünya durdurkça durasın halkım.
-------AZİZ NESİN---------------
ata'm izindeyiz ibaresini.. " Dinlenmekten yorulduk ata'm izindeyiz " şeklinde yorumlayan yüce insan..
--------------------------------------------------------------------------
arkadaşım badem ağacı
sen ağaçların aptalı
ben insanların
seni kandırır havalar
beni sevdalar
bir ılıman hava esmeye görsün
düşünmeden gelecek karakış...
açarsın çiçeklerini...
bense hayra yorarım gördüğüm düşü...
bir güler yüz bir tatlı söz..
açarım yüreğimi hemen
yemişe durmadan çarpar seni karayel
beni karasevda
hemde bilerek kandırıldığımızı
kaçıncı kez balanmışız bir olmaza
koo desinler bize şaşkın
sonu gelmesede hiç bir aşkın
acalım yinede çiçeklerimizi
senden yanayım arkadaşım
havanı bulunca aç çiçeklerini
nasıl açıyorsam yüreğimi
belki bu kez kış olmaz
bakarsın sevdan düş olmaz
nasıl vermişsem kendimi son sevdama
vur kendini sende bu güzel havaya
#########
Sivas Acisi
Ben tanirim
Bu bulut bizim oranin bulutu
Hemşeriyiz ne de olsa
Benim için kalkmiş, ta Sivas'tan gelmiş
Yurdumun bulutu
Başimin üstünde yeri var
Ben bilirim
Bu rüzgâr bizim oranin rüzgâri
Hemşerimiz ne de olsa
Benim için kopup gelmiş yayladan
Yurdumun rüzgâri
Kurutsun diye akan kanlarimi
Ben anlarim
Bu aci bizim ora işi hançer acisi
Bir ülkedeniz ne de olsa
Ayni dili konuşsak da
Anlamayiz birbirimizi
Hançerin nakişi
Tanidim acisindan Sivas işi
Ben duyarim duyumsarim
Bizim oranin sizisi bu
Binip kara bir buluta Sivas ilinden
Sivas rüzgârinda uçup gelmiş
Helallik dilemeye
Ey yüregimin onmaz acilari
Ey beynimin dinmez sancilari
Suç ne bende ne de sende
Suç seni karanliklara gömenlerde
Ne de olsa yurttaşimsin
Kapali olsa da bütün vicdan kapilari yüzüne
Bilmelisin bir yerin var canevimde
04.07.1993
Eklenme Tarihi: 07.12.2001
# # #
Yaşıyorum Demek
Çok merak ediyorum kendimi
Başıma birşey mi geldi
Öldüm mü kaldım mı
Hiçbir haber yok kendimden
Bu sabah kapımı çaldım
Kapıyı açan kendim
Bir süre kendime baktım
Bu güleç yüz bendim
Oh ne güzel bir sabah
Bugün de yaşıyorum demek
Benden başka yok kimsem
Beni merak edecek
--------------------------------------------
Ateist olmanın bazılarının düşündüğü gibi ahlaksızlık olmadığını kendi yaşamıyla kanıtlamış büyük mizah ustası..
Seni Seviyoruz Aziz Nesin...