22 Ocak 2010 Cuma

Mehmet Altan'dan seçkiler

Mehmet Altan - 22.01.2010

Taraf Gazetesi’nin insanın kanını donduran haberlerini görmezden gelen kimi haber organlarının, dün öğleden sonra gelen ve anında sekiz sütuna vermekten kaçınmadığı Genelkurmay Başkanlığı açıklaması şöyleydi:

Neymiş? Bunlar, 1’inci Ordu Komutanlığı tarafından 5-7 Mart 2003 tarihleri arasında icra edilen Plan Semineriymiş...

Neymiş?

Bunlar, Genelkurmay Başkanlığı 2003-2006 yılları Tatbikatlar Programında bulunuyormuş...

Neymiş? Bunların gayesi dış tehdide ilişkin olarak hazırlanan Harekât Planlarını geliştirmek ve ilgili personelin eğitimlerini sağlamakmış...

Plan Semineri, giderek tırmanan bir gerginlik dönemini kapsayan bir senaryo içerisinde uygulanmışmış...

1’inci Ordu Komutanlığı sorumluluk bölgesinde icra edilen bu Plan Seminerinde, Ordu Geri Bölge Emniyeti ve savaş hali, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi halinde de uygulanan sıkıyönetim konuları üzerinde durulmuşmuş...

Kısacası... Ve Türkçesi... Taraf’ın haberi doğru. Buraya kadar söylenenin tercümesi bu...

***

Bundan sonrası ise... Adli Tıp onayına rağmen “bu bir kâğıt parçasıdır” anlayışı.

Neden mi? “Bu Plan Seminerine ilişkin olarak ortaya atılan iddiaları, aklı ve vicdanı olan hiçbir kimsenin kabul etmesi mümkün değilmiş”...

Plan Seminerinde cami bombalaması ne arıyor? Plan seminerinde “benim adım” ne geziyor?

Bunların açıklaması yok. Zaten Taraf’ın ve konunun üzerine hassasiyetle giden herkesin de temel pusulası “akıl ve vicdan”...

Ama “akıl ve vicdan”dan söz eden bu kurum, “kemik yaşını” büyüterek mahkeme dosyası bomboş olan Erdal Eren’i asmadı mı?

O da plan semineri miydi?

***

Genelkurmay açıklamasında bir de fiyakalı bir son madde var:

“Söz konusu iddiaları ciddiye alarak üzerinde yorumlar yapılmasının ve bilgi kirliliği yaratılmasının; özellikle toplumumuzda tedirginlik yaratmak isteyenlerin amacına hizmet edeceği değerlendirilmiş”miş...

Vay, vay, vay...

Gözlerimizin önünde seyreden Şemdinli de bu minvalde değil miydi?

Askeriyeye göre orada hiç bir şey olmamıştı, gördüklerimizi söylemek ve yorumlamak “tedirginlik yaratmak isteyenlerin amacına hizmet edebilirdi”...

Gerçekten mi?

***

12 Mart Darbesi’nde evi basan, babamı götüren, Selimiye Kışlası’nda manevi işkence yapan, hukuksuz bir şekilde Maltepe Askeri Hapishanesi’ne koyan zihniyeti yaşayıp görmemiş gibi yapacak, benim adımı da dâhil ettikleri bu darbe hazırlığını yokmuş gibi kabul edecek, bunun “plan semineri” olduğuna inanacak ve susacağız...

Peki...

İnanıp, susalım...

Ama Genelkurmay da “cami bombalanması” ile “benim adımın” orada ne aradığını bana inandırıcı bir şekilde açıklasın...

----------------------------------------------------------------------------


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder